Süleymaniye Kütüphanesi Ziyareti
9 Mayıs 2017

Geçtiğimiz Salı 25 Nisan 2017 tarihinde İslam Bilim Tarihi yüksek lisans öğrencileri ve saygıdeğer hocalarımız Mustafa Kaçar ve Detlev Quintern, Süleymaniye Kütüphanesi ve Türkiye Yazma Eserler Kurumu’na bağlı Şifahane’yi ziyaret etti.

Külliye içerisinde kütüphanenin yapısı, işleyişi ve arşivleme süreçleri hakkında bilgi alan öğrencilerimiz; gerek tez çalışmalarında gerekse gelecekteki akademik çalışmalarında istifade edecekleri araştırma tekniklerini sahada pekiştirme fırsatını bulmuşlardır. Grup, Yazma Eserler Kurumu’nun tercüme ve tıpkıbasım biçiminde yayımladığı yeni projeler hakkında bilgi almıştır.

Günümüzde restorasyonda olan Süleymaniye Kütüphanesi; yüz binlerce eseri muhteva eden 152 koleksiyona sahiptir. Bu çatı altında toplanmış yazma eserler ileri teknoloji ile muhafaza ediliyor, gerekli bakımları yapılıyor ve dijitale geçiriliyorlar. Yazma Eserler Kurumu’nun yürüttüğü en büyük projelerden biri, Türkiye genelindeki tüm yazma eserlerin çevrimiçi kataloga dönüştürülmesidir. Bu proje sona erdiğinde bu eserlerin erişimini kolaylaşacaktır.

Önceleri doğumevi olarak hizmet veren Süleymaniye Külliyesi bitişiğinde yer alan bina, restore edildikten sonra Yazma Eserler Kurumu’na bağlı bir Şifahane’ye dönüştürülmüştür. Bu başkanlık Türkiye’nin dört bir yanında mevcut koleksiyonların temizlenmesi, onarılması ve sağlamlaştırılması ile ilgilenmektedir. Alanında uzmanlaşmış birçok çalışanın eserlere büyük bir titizlikle ve incelikle yaklaştığını aktaran öğrencilerimiz; kendilerine sunulan örnek eser ve onarım merhalelerini gözlemlemişlerdir. Uzmanların özellikle vurguladığı bir husus, yazılara ve süslemelerin asıllarına müdahale etmediklerine dair olmuştur. Özelliklerini yitirmemeleri için büyük önem atfeden Şifahane, eserlerin yaşamını uzatabilmek için deri, kağıt ve ciltlerin asıl çalışma alanları olduğunu dile getirmişlerdir.

Mirasımızı yaşatmak ve gelecek nesillere ulaştırabilmek anlamında büyük adımların atıldığı bu kurumlar; tarih bilinci, estetik kaygısı ile çalışmaktadır. Kullandıkları yöntemler ve sona erdirdikleri projeler; yazma eserlerin ömrünü uzatarak tarihimizi güçlendirdikleri gibi diğer bir yandan da alanında yapılacak tarih çalışmalarına zemin hazırlamaktadır.