Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Sempozyumu
15 Ekim 2021

İslam bilim tarihi alanının en önemli isimlerinden Prof. Dr. Fuat Sezgin’in hatırasını yaşatmak ve gelecek nesiller için güçlü bir ilham kaynağı olmasını sağlamak amacıyla ilki 2019 yılında düzenlenen Uluslararası Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Sempozyumu’nun 2’ncisi 7-9 Ekim 2021 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirildi.

2018 yılında aramızdan ayrılan Prof. Dr. Fuat Sezgin’in anısına Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı (İBTAV), Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) ve İstanbul Üniversitesi (İÜ) iş birliğinde düzenlenen II. Uluslararası Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Sempozyumu’nun açılış töreni İÜ Prof. Dr. Fuat Sezgin Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunması ile başlayan törende, İÜ İletişim Fakültesi tarafından hazırlanan Prof. Dr. Fuat Sezgin belgeselinin gösterimi de yapıldı.

Açılış konuşmalarından ilkini gerçekleştiren Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı Kurucu Başkanı Ethem Sancak, sempozyumun sürdürülmesini çok kıymetli gördüğünü belirterek, “Geçmişten feyz alarak geleceğimizi inşa etmeliyiz. Bunu da bilgi üreterek yaparız. Bilgi üretmek hayli zamandır İslam dünyasının çok başarabildiği bir alan değil. Çünkü Batı medeniyetinin taşıdığı yağma ve baskıcı anlayış sonucu Doğu dünyasına yüz yıllardır çorak bir coğrafya olduğu imajı verildi. Medeniyet tarihine yaptığımız büyük katkı unutturuldu. Bu yanılgı elbet bir gün sona erecekti. Bunu sona erdiren büyük ilmi çalışmanın yaratıcısı adına bugün bu sempozyumu yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.

“İslam bilim tarihi alanında unutulmaz bir yer edindi”

İstanbul Üniversitesi ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi adına konuşmasını gerçekleştiren İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019 yılını Fuat Sezgin yılı ilan etmesi vesilesiyle ilki 2019’da gerçekleştirilen sempozyumu 2 yılda bir gerçekleştirme kararı aldıklarını hatırlatarak şöyle devam etti:

“İslam medeniyetinin bilimlerin gelişimindeki rolünü sadece belirli tarihi dönemlerde medeniyetler arası aktarımdaki katkısıyla sınırlandıran görüşler karşısında tepkisel bir savunmacı tutum takınmak yerine, ilmi bir tavırla sorgulama ve değerlendirmelerde bulunan merhum Fuat Sezgin Hocamız tenkitli neşrini yaptığı onlarca eser, tıpkıbasımını yaptığı yüzlerce cilt kitap, gün yüzüne çıkardığı bine yakın bilimsel alet ve ilham verdiği bilim insanlarıyla İslam bilim tarihinin sayfalarında henüz hayattayken unutulmaz bir yer edinmiştir. Bu sempozyum aracılığıyla yaşamını karşılaştığı tüm zorluklara rağmen inanç ve sabırla İslam dünyasında gelişen bilimlerin dünya bilim tarihindeki yerini göstermeye, özellikle de Batı bilim tarihinin gelişiminde İslam bilimlerinin rolünü nesnel bir biçimde ortaya koymaya adayan Fuat Sezgin Hocamızın ilmi mirasını hatırlayıp, onu gelecek nesillere aktarma noktasında bir katkı sağlayabilmeyi umut ediyoruz.”

“Fuat Sezgin bilim tarihini geniş kitlelere ulaştırdı”

“Türkiye’de Bilim Tarihi Yazıcılığında Yöntem Arayışları” başlıklı açılış konferansını veren Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bilim Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaçar, bilim tarihinin gelişimini ve bilim tarihi yazıcılığının geçmişi ile bugününü bazı dönüm noktaları üzerinden ele aldı.

Türk İslam dünyasının 10 ve 11. yüzyıllarda yaşamış en önemli ilim insanlarından Biruni’nin kronoloji, tarih, etnoloji gibi ilim dallarıyla ilgili bilgileri ihtiva eden eseri el-Âsârü’l-Bâkıye’nin çağından 500 yıl geriye giderek dinlerin, kavimlerin, mezheplerin, toplumsal geleneklerin nereden kaynaklandığını, nasıl geliştiğini anlattığını kaydeden Kaçar, “Kitabının başında çağlar sonrasına ilham verecek görüşler var. Bunlardan biri geçmişe yönelik olarak bilgilerin sınanması noktasında sarsılmaz ölçünün matematiksel sonuca dayanması gerektiği fikridir. Geçmişin bilimsel eserlerini aktarmak gibi bir misyonu da üstlenmiştir. Bu gelenek asırlar sonra Avrupa’da ortaya çıkmıştır.” diye konuştu.

Bilim tarihi yazımının kronolojisine üzerinden Türkiye ve dünyadaki çalışmalara bakan Kaçar, Türk matematikçi Salih Zeki’nin İslam matematikçilerine dair kaleme aldığı Âsâr-ı Bâkıye eseriyle tematik bilim tarihi yazımını başlattığını, dünya tarihinde ise akademik bir disiplin olarak 20. yüzyılın başlarında uluslararası kolektif çalışmaların ortaya çıktığına dikkati çekti. Bu noktada Prof. Dr. Fuat Sezgin’in de hocası olan Alman şarkiyatçı Hellmut Ritter’i anan Kaçar şunları kaydetti:

“Ritter, Türkçe, Farsça, Arapça eserler üzerinde önemli çalışmalar yaptı. Fuat Sezgin’in İslam bilim tarihi alanına yönelmesinin de ana sebebidir. Prof. Dr. Sezgin’in Almanya’daki çalışmaları ve kurduğu İslam Bilim Tarihi Müzesi İslam bilim tarihi yazımına yeni bir boyut kazandırdı. İslam bilim tarihi objelerinin, maddi kültür kalıntılarının replikalarını oluşturarak müzede sergilemesi bilim tarihinin geniş kitlelere ulaşmasında büyük rol oynadı. Öte yandan 2013 yılında Fuat Sezgin önderliğinde FSMVÜ’de Bilim Tarihi bölümü kurulması da İslam bilim tarihi araştırmalarında büyük bir ivme ortaya çıkardı.”

Bilim tarihi yazıcılığında geçmiş ve mevcut sistematiğe de değinen Prof. Dr. Kaçar, bugün toplumsal bir bilim tarihi yazıcılığının gerekliliğini vurgulayarak, “Bilimin toplumsal bir hadise olduğu gerçeğinden yola çıkarak, siyasi ve ekonomik gelişmelerin bilimin gelişimine etkilerinin de dahil edilmesi, geniş kitlelere ulaştırılması gerekmektedir. Bilim tarihi çalışmalarının geleceğin bilim insanlarının ufuklarını açacağına ve onlara ilham vereceğine inanıyorum.” dedi.

İslam bilim tarihinin metodolojik boyutları tartışıldı

Açılış töreninin ardından İÜ Rektörlük Binası’nda FSMVÜ Geleneksel Türk Sanatları Bölümü tarafından hazırlanan Bilimden Sanata Yansımalar 2 adlı karma sergi açıldı. Sergide Fuat Sezgin anısına hazırlanan hat, tezhip, minyatür, çini eserlerinden oluşan bir seçki yer aldı.

Sergi açılışı sonrası 16 paralel oturum şeklinde planlanan sempozyum başladı. Bu yıl “İslam Bilim Tarihine Metodolojik Yaklaşımlar” teması etrafında ulusal ve uluslararası alandan bilim insanlarını ağırlayan sempozyumda açılış töreni Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, oturumlar ise İstanbul Üniversitesi YouTube kanalından canlı yayınlandı. Sempozyumda; bilim tarihi, din, felsefe, toplum, ekonomi, siyaset ve dil arasındaki ilişkilerin kesişim noktasında yer alan İslam bilim tarihinin metodolojik boyutları tartışıldı. 41’i Türkiye’den 27’si ise Almanya, ABD, Belçika, Fransa, Hollanda, İran, İspanya, İsviçre, Mısır, Özbekistan, Suriye, Tunus ve Yunanistan’dan olmak üzere 68 bilim insanı bildiri sundu. Sunumların 51’i yüz yüze 17’si ise çevrimiçi ortamda gerçekleştirildi.